Türkiye'nin İşgal Sorununa Karşı Atatürk'ün Bildirisi

Türkiye'nin İşgal Sorununa Karşı Atatürk'ün Bildirisi

 

Selam

İşgal bu tatlım...

Nasıl zihinsel sorunları olmaz.

Mümkün mü bu...

Böyle bir ihaneti yaşatan zihinde başka nasıl kötülükler çıkmaz...

Düşünün bence...

İhanet içerisinde olanların hepsinin ciddi zihinsel sorunları vardır ve onların şuan bir çoğu hükümet kanadındadır...

Ve işgaller, hükümetleri ele geçirilerek yapılır ve bize düşen bu işgali tam olarak anlayarak ve onunla ilgili olan alanları saptayarak elimizden geldiğince engel olmak...

Elimizde sorunlarımızı demokrasi ile çözebilmek şeklinde imkanlarımız var ve bu çözümümüzle ilgili görünen tek sorunumuz, onların karışıklık çıkarabilmesi, ve duyduğunuz gibi mafya olan Bahçeli'nin mermilerle muhalefeti tehdit etmesi ve seçimlere darbe gibi yakıştırmalar yaparak kendi menfaatlerini düşünmeleri şeklindedir...

Seçimleri demokrasi yoluyla, kimseye zarar gelmeden kazandığımızda, hak ve hukuk önünde ve gerçek adil bir düzenle mahkemeler yapılacaktır...

Onların düzinelerce işlediği suçlar varken şuan yargılanamıyorlar.

Ve işte zaten bu durum demokrasiye darbedir, bürokrasiye darbedir, adalete darbedir...

Ve bu durum söz konusu iken böyle bir işgalin söz konusu olduğunda milletin yapması gerekenler olur tabi..

Halkın, oy veren kesimleri aydınlatması ve Cumhur İttifakına oy verilmemesini sağlaması, güzellikle ve anlatarak...

Diğer yandan bütün bürokrasi alanlarımızında kendilerine Cumhur İttifakından gelen bütün emirleri yasalar çerçevesinde değerlendirmesi ve arkasında bir suç arayarak yasalara uygun olup olmadığını denetlemesi...

İşte bu şekilde bu sorunun üstesinden geleceğiz ve seçim günü ve sonrasında, onların kesinlikle karışıklıklar ve kaoslar çıkarmasına izin vermeyecek şekilde, bütün güvenlik mensupları ve onların çevrelerindeki vatanseverler, bu konuda onlara engel olmalı ve bu süreci en düzenli şekilde geçirmemiz gerekli...

Çözümümüz bu...

Bak millet ittifakı seçim günü dışarıda kutlama yapılmaması kararı aldı...

Peki onlar alıyor mu?

Aksine çıkılmasını istiyorlar ve kaos çıkarma derdindeler..

Görüyorsunuz değil mi?

Obsedörlüğün nerede olduğunu...

Normalde Bahçeli'nin bu mermi konulu açıklamasından sonra hemen tutuklanması gerek...

Ne sanıyorsa kendini...

Aleni bir şekilde mafyatik ağızla tehdit ediyor milleti...

Suçlu olduğu halde, ihanetin kendisinde yaşadığı halde...

Neyse...

Hükümetimizin ve ülkemizin işgali için Türk gençliğine yazılmış bir Atatürk bildirisi...

Okursan, tamamiyle günümüzü bildirdiğini anlarsın zaten...

Bu günler için yazılmıştır bu bildiri...

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı!

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Söylenecek söz yok...

Her şey öyle açık ki...

İçeriğindeki neredeyse her şey şu an ülkemizde mevcut...

Ve demokrasimiz ve adalet anlayışımız ve hukuk sistemimiz, bizlerin silahı olacaktır, kesinlikle mermiler değil...

Sevgiler... Tık.